9 Eylül 2013 Pazartesi

dereotu tohumlarının bu kadar renkli olduğunu bilmezdim

rengarenk dereotu tohumları
bugün de dereotu ekmeye karar verdim. bodrumda bir dolu boş saksı varmış, önce onları değerlendiriyorum. fesleğen ve kişniş ekerken yaptıklarımın aynısını tekrarladığımdan bir daha anlatmak istemiyorum, önceki yazılarda yapılışını görebilirsiniz.

yalnız dereotuna özgü bir güzellik tohumlarının renkleri. genellikle pembe, içlerinde sarılar, beyazlar da var. böyle biraz incik boncuk gibi, renkli bir kum gibi. çok hoşuma gitti.

bir başka özelliği de paketin içinde bir dolu olmasıydı. niyetim bir saksı ekmekti, sonra bir baktim ki paket hala dolu, bir saksiya daha ekeyim, sonra bit baktim hala tohum var, o zaman bir saksıya daha ekeyim, sonra bir baktım hala tohum var, bir saksıya daha ekeyim derken dört saksı dereotum olmuş.

gelişmeleri yazacağım.

6 Eylül 2013 Cuma

bayram hediyesi olarak çimlenmiş kişniş tohumları


Bayram hediyelerim

6 eylül'de tutup da kurban bayramından, hediyeden bahsetmek biraz ayıp geliyor ancak öte yandan da dünümüz ve bugünümüz o kadar çok pislikle dolu ki, bu şekilde düşünmeye başladığım an ajandamda bloga yazı yazacak gün bulamayabilirim. her neyse.

kurban bayramı yaklaşıyor. sevgili defne bir önceki bayram yazısında abuk subuk hediyeler alıp saçma harcamalar yapmak yerine, tohum ve yemek tarifi hediye etmekten bahsetmişti. onun fikrinden hareketle ben de sevdiklerime tohum yerine, çimlenmiş tohum hediye etmeye karar verdim. tam bu işe uygun küçük şirin saksılarım vardı ve kişnişin bu işe en uygun bitki olduğuna karar verdim.

türk yemeklerinde çok kullanılmadığı için pek yetiştirilmiyor oysa harikulade bir tadı ve kokusu var. iran mutfağının da çok önemli bir parçasıymış hatta. bizde tohum hali satılıyor genelde, bitkisi zor bulunuyor. bulununca da saçma bir fiyatı oluyor. tohumunu bulmak çok kolay. marketlerde veya aktarlarda satılıyor. ekmeden once bir kısmını ikiye bölmek faydalı oluyormuş. bölünenler erken çimleniyor, bütün olanlar daha sonra çimleniyormus. boylece bir kısmını kullandıktan kısa bir sure sonra yenileri de kullanıma hazır oluyor.

aynen fesleğen tohumlarını ekerken yaptığım gibi önce saksılara torf toprağından doldurdum, tohumları koymadan once toprağı kapağı delikli plastik şişemle nemlendirdim, elimle düzleştirdim, göz kararı biraz tohum yerleştirdim en üste. yani o büyüklükteki saksının kaç kişinişi yetiştirebileceğini düşünüyorsanız o kadar tohum.  saksıyı streç bir filmle kaplarsanız da sera etkisi yapıyormuş. youtube videolarında hep öyle yapıyorlar. daha çabuk çimlenmesini sağlıyor sanırım. bundan sonra her gün toprağı kontrol edip, kuruduysa biraz nemlendireceksiniz. herhalde çimlenmeleri 8-10 gun alıyormuş.

bakalım olaylar nasıl gelişecek ve bu hediyeler kime gidecek.

5 Eylül 2013 Perşembe

pencere önü fesleğeni


Ceneviz Fesleğeni


şu hayatta en gıcık olduğum şeylerden biri, pazarda görünce bir heves bir sürü yeşillik aldıktan sonra üşenip bir türlü onları kullanmamak ve tam kullanmaya karar verdiğinde de bozulmuş olmaları. evde yeşillik yetiştirmek isteğimin en en en önemli sebebi bu. istediğin zaman, istediğin kadarını koparma fikri çok hoşuma gidiyor.

çimlenen fesleğenlerim
haftasonu kompost karışımının gerektiği kıvama gelmesini bekleyemeceğimi, artık sabrımın taştığını anlayınca birkaç tane saksı aldım. fidanlıklarda satılan torf toprağından büyük bir saksıya koydum. toprağı düzleştirdim -böylece tohumların hepsi oyuk kısımlara düşmüyor- ve ilk olarak ceneviz fesleğenini denemek istedim. pakette ceneviz yazmıyordu ama google oradan geldiğini söyledi. küçük yapraklı fesleğen marketlerde bile satılıyor ama ben büyük yapraklısını seviyorum.

tohumları toprağın üstüne serpiştirdikten sonra bir su şişesinin plastik kapağına bıçakla delikler açıp içine su doldurdum. toprağa suyu direkt dökmemek gerekiyor. -kompostu da böyle nemlendiriyorsunuz gerekirse.-

bu işlemleri pazar akşamı yapmıştım. dün akşam bir sürü tohumun çimlendiğini gördüm. yani tam üç günde işlem tamam. insan nasıl seviniyor anlatamam. sanki newyork times'da yazım yayınlanmış öyle bir sevinç. sanırım küçük tohumlarla çok daha kısa sürüyor çimlenme süreci. umarım büyümeleri de bu kadar çabuk olur.

4 Eylül 2013 Çarşamba

apartmanda kompost yapmak - 3

kompost cururken icinde bu tur olaylar gelisebiliyor

mutfaktaki sebze meyve atiklariyla kurumus yaprak, murekkepsiz karton parcasi gibi seyleri karistirarak kompost kutumuza koymus, firsat buldukca karistiriyorduk en son. bugun de bu surecte ne tur kucuk canlilarin ilgisini cekeceginizi anlatacagim.

oncelikle karincalarin tabii ki. once kasaya tirmaniyor arkadaslar, oradan kovaya girip karisimin taa en tepesine kadar cikiyorlar. ilk gordugumde bir telas sevgili refik'e sordum ne yapicam diye. senin icin sorun degilse bisiy yapma dedi. ben de yapmadim. zaman zaman goruyorum hala. takiliyorlar.

ikinci tur sinekler. bu sinek mevzuu daha mutfakta copleri biriktirirken basliyor. (o yuzden bu mesele icin ozel mutfak kovasi uretilmis. kendime alirsam bir gun burada da anlatirim.) minik minik meyve sinekleri ucusmaya basliyor tabagin cevresinde. ayrica kompost kovasının etrafinda da sinekler ucusabiliyor. kucukleri deliklerden iceri de giriyordur eminim. ama bu sadece curumenin gerceklestigi o ilk iki haftalik surecte oluyor. sonra kayboluyorlar. gelmemeleri icin karisimin ustune kuru yaprak, karton parcasi veya biraz toprak koyabilirsiniz. ise yariyor.



ucuncu tur muhtemelen ikinci turden kaynaklaniyor. videoda da gorebileceginiz gibi her boydan cesitli kucuk kurtcuklar. bunlar karisim cok civiksa ve icerde yeni yeni curuyen bisiyler varsa onlarin hemen icinde, yaninda vs bulunuyor. sebepleri anladigim kadariyla sineklerin biraktigi yumurtalar. ama yaniliyor da olabilirim. karisiminizda bu tur kurtcuklar goruyorsaniz zaten kova isinmiyor demektir. panik yapmayin. demek ki yesillerden cok koydunuz veya karisim gerekenden nemli veya her ikisi birden.

bu durumda ben kovaya bir suru yeni kahverengi ekledim. ama bunlarin altlardaki kisimlara esit dagitilmasi lazim. bunun icin kendi gelistireceginiz yontemi kullanabilirsiniz. ben kucuk bir kovaya biraz karisim biraz kuru yaprak koya koya uc dort kucuk kovaya boluyorum karisimi ve sonra onlari buyuk kovaya geri bosaltiyorum. yapraklar ve agac dallari daha gec curuyor, karton parcaları daha kolay curuyor. kahverengilerden yeteri kadar koyunca kova tekrar isiniyor ve kurtcuklar canlarini verip, komposta karisiyorlar.

bu arada evde ortalikta bulduklari tuvalet kagidi ve havlu kagit rulolarini parcalamaktan buyuk haz alan kedileriniz varsa, bunlari da karisima kahverengi cinsinden sayarak koyabilirsiniz. daha once soylemeyi unutmusum. bir de kucuk talas parcalari koyanlar da var. nereden buluyorlarsa artik. bahcedeki cimleri bictiyseniz o tur seyleri de yesilden sayiyorsunuz yine.

solucan mevzuu cok uzun ve benim simdilik cok da bilmedigim bir sey. kirmizi solucan kompostu diye bir sey var ki butun bu sureci hem hizlandiriyormus, hem de daha iyi sonuclar aliyormussun. kismetse 21 eylülde zemberek sanat etkinliginde bu konuyla ilgili bir atolyeye katilacagim. sonrasinda buraya da yazarim. (zemberek hakkinda bilgi: zembereksanatetkinligi.blogspot.com) kirmizi solucanlari internette de satiyorlar, pahali bisiy ama buyuk bir bostaniniz varsa, ciftciyseniz falan, topraga cok faydaliymis. tabii onlari canli tutacak bazi kosullar var, ortam gerektiginden sicak veya soguk olunca dakikalar icinde oluyorlarmis.

onun disinda siz normal solucan bulabiliyorsaniz bunlari da karisima koyun. ben de 8-10 tane varlardi -saksi topraklarinin icindeydiler- ama sanirim karisimin isisi cok yukselince olduler. kolaycacik solucan elde etmek icin bahcenin bir kosesinde solucan deposu olusturma yontemi de varmis, bir ara onu da deneyecegim.

bundan sonrasi sabir isi. karisim gittikce azalacak. ben mukemmeliyetci oldugumdan azaldikca yeni yesiller ve kahverengiler ekledim. o yuzden hala birinci kompost kovasinin isi bitmedi. yedinci haftada falanim herhalde. bu arada ikinci bir kova daha ayarlayip, yeni copleri de orada biriktiriyorum. ilk karisimdan birazcik ikinciye koydum ki maya islevi gorsun. bir ara cikip yaprak toplamam lazım cunku ici kurtcuk dolmus yine.

boylece kompost mevzuuna simdilik bir ara veriyorum. bundan sonra ekim-dikim maceralarina gececegim. 

3 Eylül 2013 Salı

apartmanda kompost yapmak - 2

bu benim kompost kovam. ici doldukca kasa egilip bukuluyor haliyle.
deliklerini de gorebiliyorsunuzdur sanirim.
7-8 haftada boyle bir hale geliyor karisim.

kompost kovasinin icine neyi nasil koymak gerektiginden bir onceki yazimda bahsetmistim. simdi de ilerleyen gunlerde kovada ne oldugunu anlatayim.

butun mesele yesil ve kahverengi arkadaslarin karsilikli birbirlerini isitarak curumeye baslamalari. ilk etapta kovanin isinmasi 3-4 gununuzu, hatta bir haftanizi alabilir. yani dolduktan sonra bir sure bir sey yapmayin. benim gibi sabirsiz biriyseniz, ay ne olacak, nasil olacak acaba diye meraktan oluyorsaniz, arada bir acip acip karistirin. kova agzina kadar doluysa sadece ust tarafi karistirabiliyorsunuz tabii. (karistirmak icin son derece ilkel yontemler kullanıyorum lakin bir ara bahce malzemeleri satan bir yerden kurek murek filan alicam daha rahat olsun diye.)

eger iki birim yesil bir birim kahverengi oranini tutturduysaniz kova harbiden isinmaya basliyor. yanlarina elinizi koyarak sicakligi hissedebilirsiniz. hatta sicakken karistirmaya basladiginizda kovanin ortasina dogru gittikce karisimin icinden gelen sicakligi hissediyorsunuz. sicaklik sanirsam 47 dereceye kadar cikabiliyormus. (bunu olcmek icin aparatlar da varmis hatta ama ben bir ara normal vucut isi olcerleri yandaki deliklerden birine sokarak bir sonuc alabilir miyim deneyecegim.) bu arada kovanin orta kismi en cok isinan yer, en alti ise en zor. sanirim bu normal bir sey.

bu arada dun onemli bir seyi soylemeyi unuttum. eger en basta kovaya doldurdugunuz karisim cok kuruysa biraz suyla nemlendirebilirsiniz. biraz dedigim, mesela koca kova icin yarim litre bile cok olabilir. ben mumkun oldugunca su eklemiyorum cunku yesiller cururken zaten bir dolu su cikiyor ortaya. zaten kompost meselesindeki en buyuk sorunum karisimin gerektiginden islak olmasi. yani yesillerin yarisi kadar kahverengi koymamam. eger bir hafta filan gecmesine ragmen karisim isinmadiysa orani tutturamadiniz demektir. bu durumda ne yapmak lazim. kovada yeriniz varsa eksik malzemeden ekleyin.

yanlis hatirlamiyorsam icerdeki yesillerin gercekten curumesi 2-3 hafta kadar bir sure aliyor. mesela ince salatalik kabuklari daha cabuk kayboluyor da, karpuz kabuklarini karistirirken hala gorebiliyorsunuz gibi yani. bu curume surecinde korkunc bir koku cikiyor bu arada. hassas biriyseniz karistirirken mideniz bulanabilir. benim bulanmiyor cunku her seyi icine ben koydum, hicbiri pis degil diye dusunuyorum ve rahatsiz olmuyorum.

karistirma islemini ideal olarak haftada bir yapmak lazim sanirim. ben zaman buluyorsam her gun karistirdim. evdeki bir kac degisik boy kovayi catiya cikardim, once birine dolduruyorum, sonra digerine, kuru olan kisimlari nemlilerle karistiriyorum vs. kafama gore bir denge tutturmaya calisiyorum. sureci seviyorsaniz ugrasip duruyorsunuz. sevmiyorsaniz hic baslamayin zaten. ama bir deneyince sevebilirsiniz de. her neyse.

dedigim gibi benim sorunum karisimin gerektiginden fazla civik olmasi. once kapagi acip gunes isigi ustten kurutur mu acaba diye filan denedim ama bir noktadan sonra baktim kova israrla isinmiyor, icindekileri oldugu gibi catinin zeminine bosalttim. agustosta cok yagmur yagdigi bir gun vardi ya hani, ondan bir gun once yaptim bunu. birkac gun boyle kalsin kurusun dedim. sonra bir guzel de yagmur yedi ustune. korkudan birkac gun catiya cikamadim. butun emeklerim bosa gitti dedim icimden. neyse ki bir sorun yoktu. agustos gunesi guzelce kurutmustu hepsini. aldim kovaya geri koydum. starbuckstan aldigim kahve telvelerinden de ekleyince guzel guzel isindi. (yalniz bu telveyi de cok koymayin, onlarin da yesilden sayildigini unutmayin.)

karincalar, sinekler, solucanlar ve kurtlar konusuna da yarin degineyim.

bu arada deneyenler de baslarina gelenleri yorum olarak yazarsa hep birlikte ogreniriz, daha guzel olur. 

2 Eylül 2013 Pazartesi

apartmanda kompost yapmak - 1

kompost melzemeleri: solda kahverengiler, sagda yesiller

uzun zaman bahceli bir evde yasayip bir kere olsun su koseye de biraz maydanoz ekeyim dememis biri olarak, apartmana tasininca bahceciligim tuttu.

aylardan temmuz, havalardan da cok sicak oldugundan, bir seyler ekmek yerine kompost yapmakla baslayayim istedim. kompost bilenlerin bildigi, bilmeyenlerin ilk kez duyunca komposto sandigi, mutfak atiklarini kullanarak olusturabileceginiz bir tur toprak diyebiliriz. normal bir topraktan dort kat daha verimli oldugu soyleniyor. benim icin onemli olan cope attigim seylerin degerlendirilebilecegi fikriydi. cocukken bu israf mevzuunu oyle ogretmisler ki acayip icime islemis, en ufak bir seyi cope atarken bile acayip sucluluk hissediyorum. o yuzden kompost fikri gercekten bir kurtarici gibi geldi. bir de bir seyin ugrasa ugrasa baska bir seye donusmesini izleme sureci de hosuma gidiyor. o yuzden kollari sivadim.

internette turkce ve ingilizce bircok bilgi okudum, videolari seyrettim. bu bilgilerden ve bilenlere sorduklarimdan sonra kendimce bir yontem gelistirdim. asagida onu anlatmaya calisicam.

yalniz bundan once soylemem gerekenler var. bir seyler yetistirirken gubre niyetine kullanirim diye uzun ugraslar sonucu olusturacaginiz kompost'un maddi degeri gercekten cok dusuk. o kadar ugrasamam gider biraz toprak alirim, zaten ucuz bir sey diyebilirsiniz. burada asil onemli olan cevreyle dost bir sekilde yasama konusunda kucuk bir adım atmak. hayatimi cok oyle bag bahce seven, ya da cevre problemlerinden gozune uykular girmeyen biri olarak gecirmedim ama yukarida da soyledigim gibi, o donusum surecini izlemek benim icin ilginc bir deneyim oldu. bir gun cocugum olursa eger, ona kucuk yaslardan itibaren bu tur seyleri ogretmek isterim.

baslamadan once dusuneceginiz baska bir konu bu isi nerede yapacaginiz. bahceniz varsa super, direkt topragin ustunde yapmak en iyisiymis. benim o konuda cok bilgim yok, eminim detaylica anlatan baska yazilar bulabilirsiniz internette. bahce yoksa, balkonda da yapilabilir. okudugum bircok yazida cok koku yaptigi soyleniyordu. temmuz ortasinda baslamama ragmen rahatsiz edecek bir koku problemi yasamadim. yani igrenc koktugu zamanlar tabiiki de oldu ancak kovanin kapagini kapatinca disari cikacak kadar olmadi hic. bu konuda endiselenmeyin yani. balkonunuz da yoksa eger, apartmanin hemen disinda, catida, bodrumda vs. bir yer bulabilirseniz o da olur. ben butun apartmanin ortak kullandigi catida yapiyorum. gayet guzel gidiyor.

ihtiyaciniz olan en onemli sey kompost kovasi. tabii once amerikalilar ve muhtemelen sonrasında da cinliler durmamis bunun icin de bir takim ozel kovalar uretmis ama ben ne kadar sure devam edecegimi bilmedigimden buyuk boy kapakli bir cop kovasi aldim. rengini seffaf sectim ki iceride ne olup bittigini rahat gorebileyim. sonra bizim nalbura rica ettim, icerdeki malzemenin hava almasi icin matkapla once kovanin altina 8-10 tane, sonra da kovanin yanlarina 50-60 kadar delik actirdim. (merak edenlere: nalbura kova ve delikler icin 15 TL odedim.)

malzemeler konusundaki temel prensip ise kovaniza 2 birim yesil, 1 birim kahverengi eklemek. mutfak artiklari yesilden sayiliyor, kuru yaprak, karton parcasi, toprak gibi seyler de kahverengiden. bizim dairede yasayan eski kiraci pencerelerin onunde uc buyuk saksi birakmisti, icinde topraklar duruyordu. ben kahverengi olarak onu kullandım. siz dedigim gibi kuru yapraklari, uzerinde yazi olmayan karton veya kese kagidi parcalarini vs. kullanabilirsiniz.

mutfak artiklari: her turlu sebze ve meyvenin kabugu, bozulmus hali, cekirdegi, ici disi, her biseysi olur. bunlara yesil diyoruz ama gercekten yesil olmak zorunda degiller. kırmızı domates, turuncu havuc, mor turp kabugu, demlikte kalan cay artiklari da -demlik posetler de olur- yesilden sayiliyor. bunlara antep fistigi, findik ceviz kabugu da dahil. kahve telvesi (starbucksa elinizde bir posetle gittiginizde, kahve makinelerinde kalmis, normalde cope atacaklari sikistirilmis kahve kalintilarini veriyorlar. kompost'un ne oldugunu anlatmak uzun sureceginden ciceklerimin topragi icin aliyorum diyebilirsiniz.) misir kocani, manavinizin gece cope atacagi porsumus her turlu meyve sebze vs vs.

kovaya attiginiz yesillerin orani, kahverengilerin iki kati kadar olacak. iki poset yesil, bir poset kahverengi gibi yani. bu yesiller ve kahverengiler ne kadar kucuk ve parcalanmis olursa o kadar iyi olur. yani usenmeyin, kucultun. bu arada et ve sut urunleri kesinlikle atilmiyor. -onlarin kalanlarini sokak hayvanlarina verebilirsiniz- yumurta kabugu karisima iyi gelirmis diye okudum ama tam olarak kaybolmuyorlar. ben yine de kovaya onlari da koymaktan yanayim. bir de ekmek atmamak gerekir diye okudum ama atilabilecegini soyleyenler de var. bu konuda ne yapilacagini su an tam olarak bilmiyorum, o yuzden simdilik atmiyorum.

kovanin altindaki deliklerden de hava girebilsin diye manavdan bir tane bos kasa rica ettim. yere once kasayi, ustune de kovayi koydum. en dibe biraz toprak koydum. iki kilo yesille bir kilo kahverengiyi koyup iyice karistirdim. koku olur diye korkuyorsaniz en uste kurumus yaprak ya da biraz toprak falan koyabilirsiniz ama dedigim gibi, kapagi kapatinca disari cikmiyor kokusu.

bundan sonra yapmaniz gereken mutfakta yesil biriktirmek. amerikalilar bu is icin de kokuyu disari cikarmayan seramik ve celik guzel kovalar uretmisler ama ben simdilik o konuda da abartmadim. once bir tabakta, cogalinca da bir posette biriktiriyorum, iki gunde bir catiya cikip kovaya bosaltiyorum.

bizim gibi iki kisilik bir aileyseniz kompost kovanizin tamamen dolmasi biraz zaman aliyor. sabirsizsaniz komsunuzun mutfak coplerini rica edebilirsiniz. kahverengiler icin de genellikle yuruyuse cikip kurumus yaprak toplamak gerekiyor.

bu asamadan sonra kovanin icindekilere neler oldugunu bir sonraki yazimda anlatacagim.